{
    "title": "Bel Fıtığı ve Kireçlenme",
    "image": "https://www.kireclenme.gen.tr/images/bel-fitigi-ve-kireclenme.jpg",
    "date": "21.01.2024 00:56:28",
    "author": "Elife Güçlü",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Bel fıtığı ve kireçlenme,</b> çok ciddi bel rahatsızlıkları olarak bilinir. Günlük yaşantımızda yaptığımız yanlış hareketler, yanlış oturma pozisyonu, ağır kaldırmak, düşmek veya bir kazaya maruz kalmak bel rahatsızlıklarının başlangıcı olabilmektedir. Bel fıtığı ve bel kireçlenmesi gibi hastalıklar, kişilerin hareketlerini önemli ölçüde kısıtladığı gibi, hastalığın ilerleme evresine göre hafif ya da çok şiddetli ağrılara da sebep olabilmektedir. Bu hastalıkların ikisi de omurga kemiklerinin çevresinde bulunan sinirlere aşırı baskı yapması, sinirin sıkışması ve bu sebeple ağrılar oluşması olarak bilinir. Her iki durumda da hareketlere ve ani eğilmelere özen göstermek gerekir. Belirtiler ve ağrılar hissedildikten sonra zaman kaybetmeden bir uzmana görünmek ve mutlaka tedavi olmak gerekir.</div><div><br></div><div><b>Bel Kireçlenmesi:</b> Bel bölgesindeki omurga kemiği ve omurların arka kısmında birbirine bağlama görevi üstlenen eklemler bulunmaktadır. Bu eklemler, aşırı zorlanma sonucunda yıpranır ve zamanla aşınır. Bunun sonucunda eklemler sinirlere baskı uygular ve böylece kişiler hareket etmekte zorlanmaya başlar. Bölgesel ağrılar oluşur. Diskler arasında da sertleşme, yıpranma ve su kaybı oluşur. Diskler arasında da sinir sıkışması oluşur ve böylece ağrılarla birlikte bel kireçlenmesi oluşur.</div><div><br></div><div><b>Kireçlenme Sebepleri ve Belirtileri:</b> Bel kireçlenmesi genel olarak genetik hastalıklar arasındadır. Bunun yanı sıra, aşırı kilolu olmak, yapılan iş nedeniyle ağır yük kaldırmak ya da ağır hareketler yapmak, sürekli ağır sporlarla uğraşmak gibi faktörler de hastalığın oluşmasına ve hatta faktörlerin derecesine göre küçük yaşta bile bel kireçlenmesine neden olabilmektedir. Kireçlenme süreci oldukça uzun vadeli bir süreç olduğu için, yavaş yavaş eklemler deforme olur. Bu süreçte ağrı oluşmadığı için, kireçlenmeyi fark etmek biraz zordur. Ancak yıpranan eklemlerin sıvısı biter, eklemler çok yıpranır ve sinir sıkışması oluşursa, kişi ağrı hissetmeye başlar. Ağrı, belin tam orta kısmında, sağ ya da sol tarafta ve kalçaya doğru yayılma şeklinde hissedilir. Kireçlenmenin ileri safhalarında ağrı bacağa doğru iner ve uyuşma, karıncalanma şeklinde hissedilebilir. Bunların yanı sıra, çabuk yorulma, ağır kaldıramama, koluyla bir yere uzanmada güçlük çekme, sabahları aşırı bel ağrısı, belde tutulma, yürümede zorlanma ve şiddetli ağrılar da bel kireçlenmesi için belirtiler olabilir.</div><div><br></div><div><b>Kireçlenme Tedavisi:</b> Tedavi şekli, kireçlenme bölgesine, durumun ciddiyetine ve en önemlisi hastanın ağrı hissedişine göre değişiklik göstermektedir. En çok tercih edilen yöntem fizik tedavi ile hareketlerin yumuşatılarak aktif hale getirilmesidir. Bunun dışında elektrik tedavisi ve eklemlerde rahatlama sağlamak için lazer tedavisi de uygulanmaktadır. Bu tedaviler, sinir sıkışması olayını önler ve böylece hastada rahatlama sağlanır. Fakat kireçlenme tamamen tedavi edilememektedir. İlaçla tedavi de genellikle diğer tedavi şekilleri ile yapılmaktadır. Bu seçeneklerin hiçbirinde olumlu bir sonuç alınmazsa ve ağrılar artarsa, bununla birlikte omuriliğe baskı çoğalır, sinir çok fazla sıkışır ve nörolojik bir durum ortaya çıkarsa ameliyat da tercih edilebilir. Zor ve riskli bir ameliyat olduğu için, Uzman doktorlar tarafından yapılmalı ve mümkünse birkaç farklı doktordan da onay alınmalıdır.</div><div><br></div><div><b>Bel Fıtığı:</b> Herhangi bir sebebe bağlı olarak, omurgada bulunan disklere iç bölgeden baskı uygulanarak fıtık meydana gelir. Bu disklerin çok fazla hasar görmüş olması, baskı uygulayan jel yapının dışarı çıkmasına olanak tanır. Bu evrede, kişide bel ağrısı değil bacak ağrısı görülür. Bu jel dış bölgede sinirlere baskı uygular ve bu da hastada bacak uyuşması ve güç kaybı gibi oluşumları ortaya koyar. Genel olarak bu disk deformasyonu ve sinir sıkışması sonucu oluşan bölgesel kitlelere fıtık adı verilir.</div><div><br></div><div><b>Bel Fıtığının Nedenleri ve Belirtileri:</b> Genellikle doğal süreçte gidilirse, fıtık ileri yaşlarda görülür. Bunun sebebi de yaşlanmaya bağlı disk deformasyonudur. Fakat şu durumlarda genç yaşta da ortaya çıkabilir:</div><div><ul><li>Ağır yük kaldırmak ya da yükü yanlış şekilde kaldırmaya çalışmak,</li><li>Aşırı kilolu olmak,</li><li>Düşme ya da kaza gibi travma ile omurga ya da belde oluşan hasar,</li><li>Anlık yapılan yanlış ve zorlu hareketler,</li><li>Şoförlük mesleği gibi sürekli araba kullanmak,</li><li>Gün boyu hareketsiz oturmak ya da yatmak,</li><li>Sigara kullanmak gibi sebepler bel fıtığını tetiklemektedir.</li></ul>Belirtiler ise şöyledir:</div><div><ul><li>Bacakta uyuşma, karıncalanma ve ağrı,</li><li>Bel ağrısı,</li><li>Gece artan ağrılar,</li><li>Güçsüzleşen ayak ve bacaklar,</li><li>Yürümede ve oturmada zorlanma,</li><li>Bacaklarda ya da ayaklarda oluşan reflex kaybı gibi belirtilerde doktora başvurulmalıdır.</li></ul><div><b>Bel Fıtığı Tedavisi:</b> Hastalığın durumuna göre uygulanacak tedaviler, istirahat, ilaç tedavisi, kasları ve diskleri açmak için fizik tedavi ilk tercih edilen yöntemlerdir. Yeni tedavi şekillerinden olan epidural enjeksiyon ile de bölgeye iğne yapılarak belirtiler kaybedilmektedir. Ameliyatla tedavi, ilerlemiş durumlarda tercih edilir. Ameliyattan daha kısa zamanlı ve daha kolay bir yöntem olan microcerrahi de son zamanlarda fazlasıyla etkili olmaktadır.</div>"
        }
    ]
}