{
    "title": "Kalp Kireçlenmesi",
    "image": "https://www.kireclenme.gen.tr/images/kalp-kireclenmesi.jpg",
    "date": "19.01.2024 01:09:41",
    "author": "oktay öztürk",
    "article": [
        {
            "article": "<div><b>Kalp Kireçlenmesi,</b> Kalpte kireçlenme genelde ileri yaşlarda aort kapağını etkileyebilen bir sorundur. Aort kapağı kalpte sol karıncığın hemen altında ve aort damarının arasında bulunmaktadır. Yarım ay şeklinde üç adet yaprak cıktan oluşmaktadır. Bu kapak kanın geriye doğru kaçışına engel olmaktadır. Normalde yetişkinlerde kapak alanı üç dört santimetre karedir. Kalpte olan değişimler bakımından kapağın normal boyutlarından üçte biri kadar olması lazımdır. Aort kapağı darlığı orta ve hafif ciddi derecelerde olmaktadır. Bu darlığın oranı kadar sol karıncık kası kanı pompalamak için oldukça fazla efor sarf eder. Bu durum zaman içerisinde sol karıncıkta büyümeye ile kasılma yeteneğinin azalmasına sebep olmaktadır. Böylece bireyde kalp yetmezliği başlar. Ciddi bir oranda artış gösteren aort kapağı darlığında daha fazla oksijen harcanır. Bu kalbi beslemekte olan atardamarların yeteri miktarda kan alamamasına sebep olmaktadır. Bu rahatsızlıklar kendisini göğüste ağrı ile göstermektedir. Sol karıncıkta daralmaya başlayan aort kapağına kan gönderebilmek için üstüne düşen basıncı artırmaktadır. Bu durum akciğerleri etkileyerek nefes darlığı ve organda sıvı göllenmesine neden olmaktadır. Kalp kireçlenmesinin en önemli etkisi ani olan ölümlerdir.</div><div><br></div><div><b>Kalp Kireçlenmesine Sebep Olan Aort Darlığı Neden Olur?</b></div><div><br></div><div>Aort kapağında oluşan darlığın sebebi doğumsal etkilerden, ateşli hastalılardan kaynaklanmaktadır. Bunun dışında ise ilerleyen yaş yüzünden aort kapağında kireçlenme görülmektedir. Özellikle de altmış beş yaş üstünde olan kişilerde kalp kapağı zamanla kalınlaşarak sahip olduğu esnekliği yitirmektedir. Bu genelde kapakta darlığın oluşmasına, ender olarak da kapak yetmezliğine neden olmaktadır. Bu hasta grubunda yüksek kolesterol, sigara kullanımı, böbrek yetmezliği, diyabet (Şeker) ve yüksek tansiyon gibi sorunlarda kalp kireçlenmesi bakımından bir risk faktörüdür. Özellikle de yaşlı insanlarda kapak darlığının en önemli sebebi ise kapağın kireçlenmesi ile hareket kısıtlılığı olmasından dolayıdır.</div><div><br></div><div><b>Kalp Kireçlenmesindeki Şikâyetler</b></div><div><br></div><div><b>Bayılma:</b> Efor harcar iken kişilerin sol karıncık basıncındaki oluşan yükselme ile kalp reflekslerinde bozulma, egzersiz yaparken kalbe yeteri kadar kan gitmemesinden dolayı bayılma şikâyetleri görülmektedir.</div><div><br></div><div><b>Göğüs Ağrısı:</b> Oldukça ciddi derecede aort kapağı darlığı olan kişilerin üçte ikisinde bu şikâyet görülmektedir. Hastalar ameliyat olmadıkları takdirde en beş yıl içinde hastaların birçoğu yaşamına devam edebilir. Ancak yaşlı kişilerin çoğunluğunda bu duruma kalp damar hastalıkları da eşlik etmektedir. Göğüs ağrısı genelde kalp boyutlarının büyümesi ile artan oksijen ihtiyacı ve kalp içi basıncının artması ile kalbin beslendiği atardamarlara kan akımının düşmesi veya bunlara eşlik etmekte olan kalp damar hastalığından kaynaklanmaktadır.</div><div><br></div><div><b>Kalp Yetmezliği:</b> bu şikâyeti olan kişiler ameliyat olmazlar ise iki ya da üç yıl yaşama süreleri olabilir. Bunun yanı sıra geceleri oksijen sıkıntısı çekme ve nefes darlığı gibi belirtiler olmaktadır.</div><div><br></div><div><b>Kalp Kireçlenmesi Tanısı ve Tedavisi Nasıl Yapılır?</b></div><div><br></div><div>Kişinin yapılan muayenesi sırasında kalp sesi dinlenerek üfürüm testi yapılmaktadır. Eko kardiyografisi çekilerek kalp kapaklarında oluşan darlığın seviyesi tespit edilmektedir. Tedavi darlığın seviyesine göre belirlenmelidir. Yakınması olmayan hastalar için ilaç bir ilaç tedavisi yoktur. Ancak yüksek tansiyonu olan kişiler için tansiyon ilaçları kullanılmaktadır. Gerekiyor ise kalp kapağı cerrahi yöntem ile değiştirilmelidir. Genelde çift yapraklı olan metal kapaklar kullanılmaktadır. Ameliyattaki ölüm oranı kişinin yaşı ilerledikçe risklidir. Bu sebepten dolayı tedavi buna göre planlanmalıdır. Hastalar daima gözetim altında olmalıdır.</div>"
        }
    ]
}