Kireçlenme, eklemlerde meydana gelen ve özellikle yaşlılarda ileri yaşlarda kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Eğer önlem alınmazsa, bu durum ciddi olumsuz sonuçlara yol açabilir ve hatta ölüme kadar gidebilir. Bu nedenle, alanında uzman bir doktorun tavsiyesi doğrultusunda hareket edip, eklem kireçlenmesi için yapılması gerekenleri aksatmadan uygulamak gerekmektedir. Uygulanması gereken her türlü tedavi yöntemine hastanın açık olması önemlidir. Bu tedavi yöntemlerinden biri de eklem kireçlenmelerinde cerrahi müdahalenin uygulanması, yani eklem kireçlenmesi ameliyatının yapılmasıdır.

Kireçlenme sorunu, özellikle diz eklemi kapağı kireçlenmesi problemi, mekanik bir sorun teşkil eder. Bu sebeple uygulanacak olan tedavi yöntemi de mekanik olmak zorundadır. Örneğin, evinizin üst kısmı her hafta düzenli olarak su sızdırıyorsa ve siz de bu sızıntıyı temizleyip tavanınızı boyatıyorsanız, sorunu ortadan kaldırmış sayılmazsınız. Yani tavanınız için uygun çözüm seçeneğinin bu olmadığını siz de bilmektesiniz.

Benzer bir şekilde, kireçlenme sorununun çözümü için ilaç kullanmak veya başka önlemler almak, sorununuzu çözme konusunda yardımcı olmanın ötesinde sadece belirli bir süre meydana gelen ağrıyı dindirmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Karşılaştığınız bu kireçlenme problemini, sorunun miktarına göre ya bilinen klasik cerrahi yöntemlerle ya da artroskopik cerrahi yöntemini uygulayarak çözmek gerekmektedir.

Artroskopi ile yapılan cerrahi müdahalede, diz eklemi kapağının sağ veya sol yanına taşan kısmı yerine oturtma işlemi gerçekleştirilir. Yumuşak dokuların (tıp literatüründeki adıyla pilika) yıkanması ve yıpranmış kıkırdak yapısının bu cerrahi operasyon sayesinde temizlenmesi sağlanır. Artroskopik cerrahi operasyondan hemen sonra, yaklaşık 10-15 gün boyunca diz eklemi kısmında sertleşmeler ve şişlikler meydana gelebilir. Hasta bu durumdan korkmamalıdır; doktorunun tavsiyesi doğrultusunda istirahatine devam etmesi gerekmektedir. Gündelik hayata dönmesi biraz zaman alsa da, hasta bu duruma katlanmalı ve ters bir harekette bulunmamalıdır. Aksi halde olumsuz sonuçlar doğurması muhtemeldir. Yaklaşık 3-4 hafta sonra normal gündelik hayatına dönebilir. Eğer yaşanan probleme karşı herhangi bir önlem almazsak, diz kapağında meydana gelen kireçlenme giderek artar ve geri dönüşü zor bir hal alır. İşte tam da bu aşamadan sonra protez cerrahi müdahalesinin yapılması gerekir. Protez cerrahi müdahalesinde, diz ekleminin çevresindeki kapağın içi protez yardımıyla değiştirilir.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon, eklemlerde görülen kireçlenmelerin henüz ilk evrelerinde ve özellikle diz kapağı çevresinde yer alan kireçlenmelerde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu noktada, fizik tedavi ve rehabilitasyon, kireçlenmenin ileri boyutlara taşınmadan önlenmesinde yardımcı olmaktadır. Ancak ilerleyen süreçlerde fizik tedavinin etkisi de giderek azalır.

Artroskopik cerrahi, hastada meydana gelen hafif ve orta derecedeki kireçlenmelerde oldukça yüksek başarı oranı sağladığı için en çok tercih edilen tedavi yöntemidir. Yapılan cerrahi müdahalede diz kısmına genelde 2 ya da 3 adet kalem ucu büyüklüğünde delikler açılır. Bir delikten kamera ile gözlem yapılırken, diğer delikten ise çeşitli cerrahi aletler yardımıyla operasyon gerçekleştirilir. Cerrahi müdahaleden hemen sonra eklem hareketlerinin durumu oldukça rahat, ağrısız ve sanki hiç ameliyat olmamış gibi normal yaşama devam edebilecek bir düzeye gelir. Ancak, bu cerrahi operasyonun geçici bir süreliğine tedavi sağladığı unutulmamalıdır. Bu operasyonda alınacak sonuç hakkında kesinlik garanti vermek söz konusu değildir. Kireçlenme ameliyatı geçiren hastalar, yaklaşık 10 yıl boyunca yaşamlarını sorunsuz bir şekilde sürdürebilirken, bazı hastalar ise erken yaşlarda bu ameliyatı olup yarar görmeyebilir.

Bu konuda dikkat etmeniz gereken en önemli şey, kireçlenme konusunda deneyimli bir ortopediste başvurmanızdır. Uzman doktorunuzun önerileri doğrultusunda hareket etmeniz, hastalığın seyrini değiştirebilecek önemli bir husustur.